Cumhur İttifakı Başkanı Erdoğan’ın Açıklaması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:
“Cumhur İttifakını en iyi şekilde temsil edecek ve yerelde unsurlarımızı yaşatacak adaylarla milletimizin karşısına çıkacağız” dedi.
Türkiye’nin yönetimini CHP ve şirketlerine teslim etmeyen vatandaşımın, kendi şehirlerinin yönetimini de yetkili kişiye, yani Cumhur İttifakına devredeceğine inanıyorum” dedi.
“Esad maalesef normalleşmemize ilişkin Türkiye-Rusya-İran-Suriye formatında atılan adımları uzaktan, tribünden izliyor. Yani hiçbir şekilde işin içinde değil.”
“Dörtlü dışişleri bakanlarının toplantısında terörle mücadele, siyasi süreç, mültecilerin inançlı, istekli ve onurlu geri dönüşleri ayrıntılı olarak ele alındı. Bu konularda ilerleme sağlanırsa Suriye rejimiyle ilişkilerin normalleştirilmesi mümkün olabilir.” “dedi.
“28 Ağustos’ta BM Genel Sekreteri Guterres, Rusların istediği gibi doğrudan SWIFT değil, SWIFT sürecinden kaynaklanacak bir aracı sistem önerdi.”
“İstanbul’daki Finans Merkezimiz gibi, Londra ve Hamburg’da bariz iş amaçlı kurulan merkezlerde olduğu gibi doğalgaz için de bir merkez kurma planımız var. Bu planı Rusya ile görüşeceğiz” dedi.
“Ülkemizi tehdit eden terör örgütleriyle mücadelemiz, son terörist etkisiz hale getirilene kadar devam edecektir. Suriye’nin kuzeyini, Türkiye’yi tehdit eden terör örgütlerinden temizlemek için o bölgedeyiz.”
“Bölgenin huzur ve huzuru için Kerkük’ün yapısını bozacak faaliyetlerden kaçınılmalıdır. Kerkük’ün yapısını bozacak her türlü eylem Irak’ın bütünlüğünün bozulması anlamına gelir.”
“Kazan-kazan esasına göre sürdürdüğümüz Türkiye-Rusya güç bağlantısını ülkelerimizin yararına sürdürme kararlılığındayız”
“(Doğalgaz merkezi) Elektrik, doğalgaz, madencilik gibi konularda kim ne yapmak istiyorsa onu yapmasını istiyoruz. Biz bu merkeze gelmek istiyoruz. Bu merkezi Finans Merkezimizin bir bloğuna kurabiliriz. Ataşehir’de finansın ve paranın merkezinde bu işi organize edebiliriz.”
ANKARA – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Cumhur İttifakını en iyi şekilde temsil edecek, yerelde ilkelerimizi yaşatacak adaylarla milletimizin karşısına çıkacağız. Ben yönetimi devretmemiş bir vatandaşım olduğuna inanıyorum” dedi. Türkiye’nin CHP’ye ve ortak iradesine bağlıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerle röportaj yaptı. Rusya Devlet Başkanı Putin’in daveti üzerine Soçi ziyaretlerini tamamladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ile ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel gelişmeleri detaylı olarak ele aldıklarını, önümüzdeki döneme ilişkin görüş alışverişinde bulunduklarını belirtti. Rusya ile şu anda 69 milyar dolar olan ticaret hacmindeki artışı sürdürmek istediklerinin altını çizen Erdoğan, ticaret hacminde hedefin 100 milyar dolara ulaşmak olduğunu belirtti.
Hem heyetler arası toplantıda hem de ikili yemekli toplantıda tüm taraflarla ekonomik ilişkileri bu doğrultuda ele aldıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Kurumlar arasında karşılıklı işbirliği temelinde kurduğumuz diyaloğun faydasını gördük. Hem ikili bağlantılarımızda hem de bölgesel ve küresel düzeyde saygı duyuyoruz.Bunun en güzel örneği biliyorsunuzdur.Küresel gıda kriziyle ilgili çabalara değerli bir katkı sağlayan Karadeniz İnisiyatifi’dir. küresel gıda krizi. İnisiyatifin yeniden canlandırılması tüm dünyanın öncelikli meselesi. Bu konuda Birleşmiş Milletler ile yakın temas halindeyiz. Bildiğiniz gibi bu ay Birleşmiş Milletler Genel Kurulumuz var. Guterres’le orada toplantılarımız var. “Genel Sekreter Sayın Guterres’in çabalarını takdir ettiğimizi ve desteklediğimizi bir kez daha belirtmek isterim” dedi.
Yapılan katkılar sonucunda Birleşmiş Milletler’in Girişimin yeniden canlanmasına yol açacak yeni bir paket hazırladığını ifade eden Erdoğan, “Dışişleri Bakanım Rus mevkidaşı ile bu yeni teklif paketinin teknik yönünü görüştü. Lavrov’un Moskova ziyareti sırasında Sayın Putin’le de konuyu detaylı olarak görüştüm. Umarım, kısa sürede beklentileri karşılayacak, güzel bir sonuca ulaşacağımıza da inanıyorum.”
Türkiye’nin Ukrayna’da devam eden savaşa ilişkin tutumunun net olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Biz ilk günden itibaren her zaman barışı, diyaloğu ve diplomasiyi savunduk. Daha fazla kan akmaması için büyük çaba gösterdik. Her iki tarafı bir araya getirmeye çalıştık.” ortak bir temelde. 1,5 yıldır devam eden savaş ne yazık ki hala devam ediyor. Ufukta barışa dair umut verici bir tablo yok. Türkiye olarak dün olduğu gibi bugün de savaşın kazananı, barışın kaybedeni yoktur. Taraftarlar talep ettiğinde üzerimize düşeni yapmaya hazırız.” “Esir takası, Zaporozhye Nükleer Santrali gibi konularda olduğu gibi kolaylaştırıcı rolümüzü de sürdüreceğiz. Umudumuz, iki komşumuza ve bölgemize zarar veren bu savaşın, uluslararası hukuk temelinde adil ve kalıcı bir barışla sonuçlanmasıdır” dedi.
Soçi’deki görüşmede Suriye, Güney Kafkasya, Libya ve Afrika’daki son gelişmelere ilişkin de görüş alışverişinde bulunduklarını belirten Erdoğan, temaslarının başta Türkiye ve Rusya olmak üzere bölgelere hayırlı olmasını diledi.
Arap aşiretleri ile PKK/YPG teröristleri arasında bir süredir devam eden çatışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, Putin’in görüşmelerde konuya değinmediğini belirterek, “Aslında Sayın Putin konuyu gündeme getirmedi. Ben kısa bir konuşma yaptım. Özetle, Suriye’deki bu gelişmelerde YPG’nin PKK olduğunu ifade eden Putin, Arap aşiretlerinin bir bütün haline geldiğini, hatta katılımın artmasıyla birlikte Arap aşiretlerinin Türkiye karşısında güçlendiğini de ifade etti. Bölgenin sahipleri olarak Arap aşiretlerinin bir araya gelerek terör örgütüne karşı çaba sarf etmesi değerlidir.
Şu anda yaşananlar Arap kabilelerinin birlik ve beraberlik içerisinde topraklarına sahip çıkma adımıdır, adımıdır. Bu bakımdan yaşananları değerli buluyorum. Buraların gerçek sahipleri Arap kabileleridir. O yerlerin gerçek sahipleri bu terör örgütleri değil. Buraların sahibi ne PKK ne de YPG’dir, onlar sadece teröristtir. Aşiretlerin PKK ve YPG’ye karşı tavrı ön plana çıkarak bir namus çabasıdır. Hem ulusal hem de yereldir.
Terör örgütünün bölge halkı için ne kadar büyük bir tehlike olduğu bir kez daha görülmüştür. Umarım bir terör örgütünü başka bir terör örgütüyle yok etmek mümkün olmamıştır. Bu örgütlere destek veren ülkelerin, terör örgütü PKK/YPG’nin terör faaliyetleriyle bölge halkına yaşam hakkı tanımadığını görmesi gerekiyor. PKK/YPG’nin terör faaliyetleri ve ülkemizi tehdit eden faaliyetleri konusunda ABD ve Rusya’yı sürekli bilgilendiriyoruz.
Bu terör örgütünün Deyrizor’daki petrolü kontrol altına almak için yapmayacağı hiçbir katliam ve terör faaliyeti yoktur. Bu konuda muhatap ülkelere gerekli uyarıları yaptık, yapıyoruz. ABD’nin bu terör örgütüne yaptığı mühimmat ve silah yardımının bölge barışına hizmet etmediği görüldü. “Terör örgütüne verilen her silah, bölgede kanın devamına, Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün bozulmasına hizmet etmektedir.”
Suriye ile normalleşme adımlarında son durum hakkında bilgi paylaşan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Öncelikle şunu belirteyim; Esad maalesef normalleşmemize ilişkin Türkiye-Rusya-İran-Suriye formatında atılan adımları uzaktan, tribünden izliyor. Yani işin içinde değil. Umarız Suriye Biz de bu çalışmada yer alacağız ve bu çalışmalara kapımızı açıyoruz. Kapıyı açtık, ‘hazırız’ dedik. Ancak Suriye tarafında henüz olumlu bir tutum yok. Umarız onlar da bu işin içinde yer alırlar. Sürecin devamında da masada yerlerini alacaklardır.”
– Suriye ile normalleşme adımları
Dörtlü dışişleri bakanları toplantısında terörle mücadele, siyasi süreç, mültecilerin inançlı, istekli ve onurlu geri dönüşlerinin kapsamlı bir şekilde ele alındığını belirten Erdoğan, “Bu konularda ilerleme sağlanırsa bu da olur. Suriye rejimiyle ilişkileri normalleştirmek de mümkün.
Suriye rejimiyle Dörtlü Sürecin başından itibaren ön koşulsuz olması gerektiğini söylediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Dediğim gibi bu sürecin kademeli olarak, ön koşulsuz olarak ilerletilmesi gerektiğini düşündük. Bildiğiniz gibi, Bu süreçten temel beklentimiz terörle mücadelede somut adımlar atılması, ayrıca gönüllü ve inançlı geri dönüşler için gerekli koşulların yaratılması ve BM himayesinde siyasi sürecin canlandırılmasıdır. Sürecin ilerlemesine yardımcı olacaktır ama daha önce de belirttiğim gibi, hayatımızı ve vatandaşlarımızı tehdit eden terör unsurları ortadan kaldırılmadan, nüfus hareketliliği riskleri ortadan kaldırılmadan önce güvenliğimizi ön planda tutan yaklaşımımızı değiştirmek söz konusu değil. Türkiye, komşularının toprak bütünlüğünden yanadır.Suriye’de iç savaşın başladığı günden bu yana, bu ülkenin toprak bütünlüğüne yönelik en büyük tehdidin bu ülkede konuşlanmış terör örgütleri olduğunu söylüyoruz. Ülkemizi tehdit eden terör örgütleriyle mücadelemiz son terörist etkisiz hale getirilene kadar devam edecektir. “Suriye’nin kuzeyini Türkiye’yi tehdit eden terör örgütlerinden temizlemek için o bölgedeyiz.”
Erdoğan, Birleşmiş Milletler Tahıl Koridoru teklifiyle ilgili soruya ise şu yanıtı verdi: “Rusya’nın iki özel talebi var. Biri, Rusya Ziraat Bankası Ziraat Bankası’nın SWIFT sistemine bağlanması. Şu anda Rus bankaları yaptırımlar nedeniyle SWIFT sisteminin dışında. Biliyorsunuz bu ülke yılda 120-130 milyon ton tahıl ihraç ediyor, Sayın Putin de basın toplantısında, 62 yıldır satış yaptıklarını söyledi, satışın devamı için iki şeyin gerçekleşmesi gerekiyor. Birincisi satış sonucunda parayı alması gerekiyor, ikincisi ise taşımacılıkta kullanılan gemilerin sigortalanması gerekiyor.İngiltere merkezli sigorta şirketi, yaptırımlar nedeniyle gemileri sigortalamıyor. Rus bankalarının SWIFT sisteminden çıkarılmasına her ikisinin de mümkün olduğunu şart koşan Ruslar, sürekli katkılarıyla süreci bir noktaya getirdi. 28 Ağustos’ta gönderdiği mektupta BM Genel Sekreteri Gutteres, bu yönde bir aracı mekanizma önermişti. Rusların istediği gibi doğrudan SWIFT değil, SWIFT sürecinin bir sonucudur. Sigorta konusunda da çalıştıklarını söylediler. Sayın Putin’in Soçi’ye gitmesi öncesinde ABD Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yaptı. “ABD ve Birleşmiş Milletler, hayat kurtaran tahıl girişimine aracılık etme çabalarından dolayı Türkiye’ye minnettar” diye açıklıyor. Ancak hem SWIFT olayı hem de sigorta meselesinde Batı, Rusya’ya çok farklı bir bakış açısı sergiliyor. Sayın Putin, farklı bakış açısı nedeniyle şu anda “bana yönelik eylemlerini yerine getirmiyorlar, yapmadıkları için de bu konuda onlarla ortak çalışma yapmayacağım” diyor. Tahılın yüzde 44’ü Avrupa’ya gidiyor. Yüzde 14’ü Afrika’ya gidiyor. Sayın Putin, “Avrupa zaten bana düşman. Avrupa sözlerini yerine getirmediği sürece bu konuda adım atmayacağım” diyor. Ancak şimdilik 6 ülkeye 1 milyon ton tahıl göndermeyi düşündüğünü söyledi. “Bu konuyu Katar’la birlikte tartışalım” dedi.
Kerkük’teki gelişmeler, Irak merkezi hükümetinin durumu ve Afrika’daki darbelere ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Afrika ülkelerinin bir tutumu var. Diğer taraftan da terörü susturmak, durdurmak için adım atan ülkeler var. Diriliş halindeki ve direnen ülkeler. İngilizlerin Rusya’yla nasıl ilişkileri olduğunu biliyoruz, tam tersi. Bir yandan da Kıbrıs’ta bizi tuzağa düşürmeye çalışıyorlar. Sayın Putin’le bu konuyu görüştük. Rusya’nın Kıbrıs’ta ofis açılması konusundaki tutumu, Kıbrıs’taki gelişmeler ve şu anda tahıl koridoruyla ilgili gelişmeler Türkiye’nin bölgedeki ağırlığını her yönüyle hissettiriyor. Kerkük meselesiyle ilgili olarak hem Dışişleri Bakanım Hakan Fidan hem de istihbarat birimlerimiz harekete geçti. Konuyu yakından takip ediyorum.Görüşmeler sonucunda Kerkük’te şu anda nispeten sakin bir ortam var.Ben de Dışişleri Bakanım Hakan Fidan’a ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’a da takip etmeleri gerektiğini söyledim. durumu yakından takip ediyoruz. Dün Dışişleri Bakanım Hakan Fidan’ın İran’da yaptığı açıklamalar neticesinde bugün itibariyle hava sakin görünüyor. Konuyu takip ediyoruz. Bölgenin huzur ve huzuru için Kerkük’ün yapısını bozacak faaliyetlerden kaçınılmalıdır. Kerkük’ün yapısını bozacak her türlü eylem Irak’ın bütünlüğünün bozulması anlamına geliyor. Türkmen vatanı Kerkük yüzlerce yıldır farklı kültürlerin bir arada barış içinde yaşadığı bir coğrafya olmuştur. Bu bölgenin huzur ve bütünlüğünün bozulmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
– “Ülkemizi enerji üssü haline getireceğimizi söyledik, bunun için gerekli altyapı ve fiziki imkanları sağlıyoruz”
Rus gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınmasına ilişkin çalışmaların hangi aşamada olduğunu da paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Putin’le görüşmemizde enerji sektörünü başka başlıklar altında ele alıyoruz. Bunun için farklı projeleri hayata geçireceğiz. Elektrik işlerini ülkemiz üzerinden Avrupa’ya ve dünyaya ulaştıracağız. Türkiye’de kurulacak. Doğal gaz merkeziyle hem enerji iletiminde hem de fiyatlandırmada ilerleme sağlanacak. Ülkemizi bir güç haline getireceğiz dedik. Üs olarak bunun için gerekli altyapı ve fiziki imkanları sağlıyoruz.Son yıllarda yaptığımız yatırımlarla ülkemizi bölge coğrafyası için değerli bir doğalgaz üssü haline getireceğiz.Enerji merkezi yapma hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. Enerji diplomasisinde elde ettiğimiz başarılarla Doğu Akdeniz’de Türkiye olmadan adım atılamayacağını kanıtladık, şimdi de doğalgaz alanında yapılan anlaşmalarla ülkemizi bir güç üssüne dönüştürüyoruz. Devam etmeye kararlıyız. Türkiye olarak bu konuda farklı bir plan sunuyoruz. İstanbul’daki Finans Merkezimiz gibi, Londra ve Hamburg’da belirli işler için kurulan merkezler gibi doğal gaz konusunda da bir merkez kurma planımız var. Bu planı Rusya ile görüşeceğiz. Ülkemizi Trakya sınırlarının ötesinde bir merkez haline getirmek istiyoruz. Bu merkezi sadece doğalgaz için değil, enerji ve madencilik için de planlıyoruz. Amaçları geniş olan bir merkez oluşturmak istiyoruz. Enerji, doğalgaz, madencilik gibi konularda kim ne yapmak istiyorsa bu merkeze gelsin istiyoruz. Bu merkezi Ataşehir’deki Finans Merkezimizin bir bloğuna kurabiliriz. Bu işi finans ve para merkezinde organize edebiliriz” dedi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim yenilgisinin nedenini vatandaşlara atfettiği ifadelerle ilgili soruyu yanıtlayan Erdoğan, “Bu sorunun muhatabı aslında Kılıçdaroğlu’nun kendisidir. Bu açıklamaları anlamak mümkün değil. Gerçek bir zihniyet var. Sorun burada, kalkıyorsunuz, 11, 12 yenilgi alıyorsunuz ve yenilgiden sonra hâlâ millete fatura kesiyorsunuz, Meclis’te ne yazıyor, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyor. “Gerekirse on altı kişilik masa dersin.” “Siz hâlâ o koltuğa tutunmaya çalışıyorsunuz. Bir kere o, demokrasi ve demokrasi mücadelesini anlamadı” dedi.
“CHP Genel Başkanının demokrasi anlayışına bir kez daha üzüntüyle şahitlik ediyoruz” diyen Erdoğan, “Milli millete saygısız bir kişi olarak yaptığı açıklamalar nedeniyle CHP’ye gönül vermiş vatandaşlarımı üzüyor. Partisinde henüz demokrasiyi hayata geçirmemiş bir insandan millet iradesine saygı duymasını beklememeliyiz. Tek söz söylemeyen ve kendisine oy isteyen teröristlerden rahatsız olmayan Kılıçdaroğlu, herkesin birer lider olmasını bekliyor. Genel lider olarak girdiği her seçim yenilgisine farklı bahaneler bulup herkesi haksız ilan eden Kılıçdaroğlu, bu açıklamalarıyla siyaset bilmediğini bir kez daha kanıtladı. Milletin iradesine saygı duymayan, demokrasiyi içselleştirmeyen, varlığını vesayet merkezlerine endekslemiş bir muhalefet, ne de vatandaşlarımız bunu hak ediyor. Değişimden bahsedenler öncelikle millete uzaktan bakma halini bıraksın. zirveye çıkın ve ulusun beklediği gerçek değişimi gerçekleştirin.
Millet İttifakı’nın dağılmasını ve İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’in açıklamalarını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhur İttifakı olarak yerleşik bir yapımız var. Bu yerleşik yapıyla yolumuza devam ediyoruz. Amacımız en idealimizi bulmaktır. Türkiye genelinde 81 ilin 81’inde aday var. Öncelikle depremden etkilenen 11 ilimiz olan İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerimizi belirledik, hepsini masaya yatırıp hedeflerimize ulaştık. 31 Mart seçimlerinde de bu çıkışla Cumhur İttifakı olarak yerel seçimlerde Cumhur İttifakı olarak istişarelere devam ediyoruz. Bildiğim kadarıyla istişare tabanları bile yok. Ayrılık dışında işbirliğinden söz ediliyor. Hanımın bu yaklaşımı pazarlıkta el kaldırma çabasından başka bir şey değildir.Siyaset anlayışlarıyla ne kadar tutarsız olduklarını gördük.Seçim yaklaştıkça tam görüntüleri göreceğimizden milletimizin hiç şüphesi olmasın. Kime hangi sözler verildi, kimlerle ne pazarlıklar yapıldı, bunların bir kısmı ortaya çıktı, bir kısmı da önümüzdeki günlerde açıklanacak. Yenilgileri sonunda kime ne verileceğini, yerel seçimlerde nasıl bir çalkantı yaşanacağını öğreneceğiz” dedi.
Cumhur İttifakı olarak çalışmalara devam ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “81 ili görüşeceğiz, hepsini nerede, nasıl, kimlerle kazanacağımızı tartışacağız. Atanan arkadaşlarımız hep birlikte tartışacak, finali biz yapacağız. Kararlarımızı alırız ve yolumuza devam ederiz. Bizim bir sorunumuz yok. Kimsenin şüphesi olmasın. Biz Cumhur İttifakı olarak milletin çizdiği istikamette ilerlemeye devam ediyoruz ve devam edeceğiz. Devlet Bey ile son görüşmemizde en iyi şekilde, “Cumhur İttifakını en iyi şekilde temsil edecek, unsurlarımızı yerelde yaşatacak adaylarla milletimizin karşısına çıkacağız. Şehirlerimizi CHP’nin çöplüğünden, çamurundan, çukurlarından kurtaracak doğru adayları belirleyeceğiz. Türkiye’nin yönetimini CHP ve onun yandaşlarına teslim etmeyen bir vatandaş olduğuma inanıyorum. Yani Cumhur İttifakına devredecek” dedi.
